- Mart 23, 2013
Ticaret ve sanayi odalarına ilişkin ilk hukuksal düzenleme 31 Mayıs 1326 (1910) tarihli Ticaret ve Sanayi Odaları Nizamnamesi ile getirilmiştir. 31 Mayıs 1910 tarihinde yayınlanan “Ticaret ve Sanayi Odaları Nizamnamesi” ile ziraat odası bünye dışı bırakılmış, ticaret ve sanayi odaları yalnız ticaret ve sanayi mensuplarının örgütü durumuna getirilmiştir.
Ticaret ve Sanayi Odalarına ilişkin, ilk yasal düzenlemenin yapıldığı 1910 yılına dek odalar Ticaret ve Ziraat Bakanlığı’nın buyruğu ile “Ticaret, Ziraat ve Sanayi Odaları” adı altında örgütlenmişlerdir. Bu dönemde Diyarbakır (1883) Trabzon (1884), Muğla (1885), İzmir, Antalya ve Mersin (1886), Balıkesir, Bursa (1889), Adana (1884), Şanlıurfa (1894), Eskişehir (1895), Kayseri, Siverek (1896), Giresun, Antep (1898), Fethiye (1901), Bafra (1903), Isparta (1905), Bartın (1906), Samsun (1907), Manisa, Silifke ve Sivas (1908) Odaları kurulmuştur.
Bugünkü adıyla Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın öncüsü olarak kabul ettiğimiz Diyarbakır Ticaret Meclisi’nin 1883 yılında kurulmuş olduğunu Diyarbekir Salnameleri adlı tarihi derlemeden öğreniyoruz. Bu belgeye göre Diyarbakır Ticaret Meclisi’nin ilk yönetim kurulu aşağıdaki isimlerden oluşmuştur:
Başkan Hacı Mehmed Efendi, Üyeler; Mehmed Efendi, Hacı Hasan Ağa, Kirekos Efendi, Osib Efendi, Hacı Ahmed Efendi, Tomas Efendi, İstepan Efendi ve Karapet Efendi Ticaret Meclisi’nin üyelerinin çoğunun gayrimüslimlerden oluşmasını da Diyarbakır’ın aynı zamanda tarihte kozmopolit bir kent kimliğine sahip olduğunu gösteren bir örnek olarak görmek gerekir.
Ticaret Meclisi, daha sonra çıkartılan odalar kanunu uyarınca 1910 yılında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası adını almış ve faaliyetlerine günümüze dek bu adla devam etmiştir.
1925 tarihinde kabul edilip, 1926 yılı başından itibaren yürürlüğe giren 655 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu ile yeni bir dönem başlamıştır. Bu kanun ile, Ticaret ve Sanayi Odalarına tüzel kişilik verilmiş, Ticaret ve Sanayi erbabının Odalara kayıt mecburiyeti konulmuştur. Bu kanunun bir özelliği de, Odaların çalışma alanlarını mahalli olmaktan çıkarıp, bölgesel bir hüviyet kazandırmış olmasıdır. Tüzüğün örgütlenme açısından getirdiği yenilik yöneticilerin odaya üye tüccar ve sanayiciler tarafından seçimle işbaşına getirilme imkânıdır. Tüzüğün yürürlük süresi içinde Diyarbakır (1910), Afyon (1910), Çorum (1911), İzmit (1913), Kırşehir, Ödemiş (1914), Bayburt (1915), Zonguldak (1919), Edirne, Elazığ (1920), Milas (1912), Ceyhan, Erzurum, Kilis (1922), Aksaray, Niğde, Burhaniye, Çankırı, Artvin, Çanakkale, Fatsa ve İnegöl Ticaret ve Sanayi Odaları (1923) kurulmuştur.
11 Ocak 1943 tarihinde kabul olunan 4355 sayılı “Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu” 655 sayılı kanun ile bu kanunun 8. maddesini tadil eden 916 sayılı kanun ve 1302 sayılı Umumi Borsalar Nizamnamesinin Ticaret ve Zahire Borsalarına ait hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır. Yeni kanun, Ticaret, Sanayi ve Esnaf Odaları ile Ticaret Borsalarına yeni bir şekil vermiştir. Meslek Grupları, Oda meclisini ve İdare kurulunu ihdas etmiştir. Ayrıca, bu kuruluşlarda Ticaret Bakanlığını temsilen bir Genel Sekreter ve gereğinde Genel Sekreter Yardımcısı bulundurmayı kabul etmiştir.
Zaman içinde üyelerinin hak ve menfaatlerini daha iyi temsil edebilmek için tek bir çatı altında toplanma ihtiyacını duyan oda ve borsalar, 8 Mart 1950 tarihinde 5590 sayılı TOBB Kuruluş Kanunu‘nun yürürlüğe girmesinden sonra mevcut 32 Ticaret ve Sanayi Odası, 8 ticaret odası, 1 sanayi odası ve 20 ticaret borsasının temsilcileri bir araya gelmek suretiyle 7 Şubat 1952 tarihinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği‘ni kurup faaliyete geçirmişlerdir.